rekabet etmek

"rekabet etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rekabet etmek	compete f.
Do we compete if we are great distances apart, if we have different climates, if we have different conditions? Birbirimizden çok uzakta olsak da farklı iklimlerde olsak da farklı koşullara sahip olsak da rekabet edebilir miyiz? More Sentences
General
2	Genel	rekabet etmek	compete f.
Do we compete in terms of geography? Coğrafi açıdan rekabet ediyor muyuz? More Sentences
Phrasals
3	Öbek Fiiller	rekabet etmek	compete with f.
The principles of solidarity, flexibility and effectiveness complement rather than compete with each other. Dayanışma, esneklik ve etkinlik ilkeleri birbirleriyle rekabet etmekten ziyade birbirlerini tamamlamaktadır. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	compete f.
The proposal seeks to make it easier for independent operators on the after-sales market to compete. Teklif, satış sonrası pazarındaki bağımsız operatörlerin rekabet etmesini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. More Sentences
5	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	compete with f.
They simply cannot compete with heavily subsidised food flooding into their markets and dumped on their markets. Ağır sübvansiyonlu gıdaların pazarlarına akın etmesi ve pazarlarına dökülmesiyle rekabet edemezler. More Sentences
Law
6	Hukuk	rekabet etmek	compete f.
Why not let the NS-cargo/DB-cargo combination compete directly with SNCF? Neden NS-cargo/DB-cargo kombinasyonunun SNCF ile doğrudan rekabet etmesine izin verilmiyor? More Sentences
Politics
7	Siyasal	rekabet etmek	compete f.
Only then can we give our airlines a chance to compete on fair terms in the global market. Ancak o zaman hava yollarımıza küresel pazarda adil şartlarda rekabet etme şansı verebiliriz. More Sentences
General
8	Genel	rekabet etmek	enter into rivalry with f.
9	Genel	rekabet etmek	contest f.
10	Genel	rekabet etmek	rival f.
11	Genel	rekabet etmek	vie f.
12	Genel	rekabet etmek	contend f.
13	Genel	rekabet etmek	emulate f.
14	Genel	rekabet etmek	emule f.
15	Genel	rekabet etmek	envie [obsolete] f.
16	Genel	rekabet etmek	jostle f.
17	Genel	rekabet etmek	oppose f.
18	Genel	rekabet etmek	rivalize f.
19	Genel	rekabet etmek	rivalise f.
20	Genel	rekabet etmek	dispute f.
21	Genel	rekabet etmek	corival f.
22	Genel	rekabet etmek	corrival f.
Colloquial
23	Konuşma Dili	rekabet etmek	mix it (up) f.
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	compete against f.
25	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	contend f.
26	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	rival f.
27	Ticaret/Ekonomi	rekabet etmek	make competition to f.
Archaic
28	Eski Kullanım	rekabet etmek	compare f.
29	Eski Kullanım	rekabet etmek	peer f.
Slang
30	Argo	rekabet etmek	duke it out f.

"rekabet etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rekabet etmek	compete against (someone or something) f.
Family members should not compete against each other. Aile üyeleri birbirleriyle rekabet etmemelidir. More Sentences
2	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için rekabet etmek	compete for (someone or something) f.
Significantly poorer people will therefore be amongst us and also competing for jobs. Bu nedenle önemli ölçüde daha yoksul insanlar aramızda olacak ve aynı zamanda iş için rekabet edecekler. More Sentences
General
3	Genel	ile rekabet etmek	vie with f.
4	Genel	ile rekabet etmek	rival f.
5	Genel	başa baş rekabet etmek	compete head to head f.
Phrasals
6	Öbek Fiiller	bir konuda birisi ile yarışmak/rekabet etmek	rival someone in something f.
7	Öbek Fiiller	ile rekabet etmek	play against f.
8	Öbek Fiiller	birine/bir şeye karşı rekabet etmek	play against someone or something f.
9	Öbek Fiiller	bir şeyde rekabet etmek	run in something f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) karşı rekabet etmek	race with (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	biriyle rekabet etmek	compete against someone f.
12	Öbek Fiiller	bir şeyle rekabet etmek	compete against something f.
13	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rekabet etmek	compete with (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	ile rekabet etmek	contend against f.
15	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rekabet etmek	contend against (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rekabet etmek	contend with (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) rekabet etmek	go against (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(biriyle) rekabet etmek	vie with (one) f.
19	Öbek Fiiller	(biriyle bir şey) elde etmek için rekabet etmek	vie with (one) for (something) f.
20	Öbek Fiiller	(biriyle bir şey) elde etmek için rekabet etmek	vie with (one) over (something) f.
Colloquial
21	Konuşma Dili	bir şey için rekabet etmek	slug it out f.
Idioms
22	Deyim	başarıyla rekabet etmek	hold hand f.
23	Deyim	biriyle kıyasıya rekabet etmek	go head to head with f.
24	Deyim	biriyle kıyasıya rekabet etmek	go head to head f.
25	Deyim	eşit şartlarda rekabet etmek	compete on a level playing field f.
26	Deyim	(biriyle) rekabet etmek	try a fall with (someone) f.
27	Deyim	bir pozisyon için rekabet etmek	jockey into position f.
28	Deyim	kıyasıya rekabet etmek	go head-to-head f.
29	Deyim	ile rekabet etmek	try a fall with f.
Trade/Economic
30	Ticaret/Ekonomi	şirketlerin veya devletlerin birbiriyle rekabet ederken birbirine karşı avantaj elde etmek amacıyla bazı avantajlarını veya karlarını düşürecek eylemlere yönelmesi	race to the bottom i.
31	Ticaret/Ekonomi	ile rekabet etmek	compete f.
Slang
32	Argo	yarışmada (rakibe) karşı rekabet etmek	verse f.